25 Mart Pazartesi İstanbul Teknik Üniversitesi’nde “Barış için Sudan Faydalanmak” temasıyla düzenlenen buluşmada; Türkiye’de suyun mevcut durumu, riskler, risk yönetimi ve suyun verimli kullanımıyla ilgili çözüm önerileri akademisyenler, kamu, iş dünyası, STK temsilcileri ve gençlerin katılımıyla değerlendirildi.
Su risklerinin en ön planda olduğu projelerin enerji projeleri olduğunu belirten Mahmut Akten sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de suyun %10’undan fazlasının kullanıldığı enerji sektöründe fosil yakıtlardan enerji üreten santraller, yüksek emisyon yoğunluklarının yanı sıra yoğun su tüketiminin de başlıca sebebi. Biz de Garanti BBVA olarak fosil yakıtlardan uzaklaşarak yenilenebilir enerji projelerini önceliklendiriyor ve 2014 yılından bu yana Proje Finansmanı kapsamındaki yeni elektrik üretimi projelerinde sadece yenilenebilir enerjiye finansman sağlıyoruz. 2023 sonu itibarıyla finansmanına dahil olduğumuz rüzgar enerjisi santralleri ile pazar payımız 2917 MW ile %24,6 ve güneş enerjisi santrallerinin ise 2486 MW ile %21,3 oldu, ülkemizin yenilenebilir enerji yatırımlarına sağladığımız kümülatif finansman tutarı ise 6,4 milyar ABD dolarını aştı. Bunun yanı sıra 2023’te Garanti BBVA olarak su yönetimi ve altyapıları için yaklaşık 500 milyon TL finansman sağladık. En büyük hissedarımız BBVA da bu alanda öncü aksiyonlar alan bir banka olarak su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımını teşvik etmek amacıyla 2022 yılında "su ayak izi kredisi"ni geliştirdi. Bu yeni finansman ürünüyle üretim süreçlerinde yoğun su kullanan sektörlerde daha fazla örnek yaratmayı umut ediyor, Garanti BBVA olarak avantajlı finansman mekanizmalarımız ve danışmanlık hizmetlerimizle müşterilerimizi sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlamaları yönünde teşvik ediyoruz.” Sürdürülebilir Finans alanında ticari bankaların daha çok azaltım temelli projelere yoğunlaştığını vurgulayan Mahmut Akten, iklim adaptasyon projelerinin de iklim krizinden kaynaklı etkileri azaltma açısından kritik öneme sahip olduğunu paylaşarak, “Bankaların bu konuda sürekli kendini geliştirmesi ve bilim temelli çalışmaları temel alarak bu projelerin finanse edilmesini sağlaması gerekiyor. Özellikle Türkiye’nin yeşil taksonomisi ile ilgili çalışmaların belli bir seviyeye gelmesiyle uluslararası kaynaklardan faydalanan azaltım projelerine ek olarak adaptasyon projelerinin uluslararası sürdürülebilir finans kaynaklarından faydalandırılmaya başlaması son derece önemli olacak.” dedi.“Geçen yıl su yönetimi ve altyapı finansmanı için yaklaşık 500 milyon TL finansman sağladık”